26 Ekim 2013 Cumartesi


Dijital Çağımızın Hastalığı: Phubbing
                                                                                                                  
Akıllı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri,  karşımızdaki insanı daha az dinler, daha az umursar olduk. Niye mi? ‘‘phubbing’’ yüzünden.



 ‘‘phubbing’’ sosyal medya terminolojileri kapsamında dilimize girmiş yeni bir kelime olarak kullanılmaktadır. Bu kelimenin doğuş hikayesi Sidney Üniversitesinde bulunan sözcük ve ses bilimcisi, münazara şampiyonu, çarpaz bulmaca uzmanı, şair ve birkaç yazarın bulunduğu özel bir ekip tarafından araştırılarak en uygun kelimeyi bulmak adına yaptıkları bir çalışmadır. Sonuç olarak, İngilizce ‘‘phone’’ ve ‘‘snubbing’’ kelimlerinin Türkçe karşılığı olan ‘‘telefon’’ ve ‘‘küçük görme’’ anlamını taşıyan sözcüklerden doğan bu kavramın, modern zamanın önemli bir hastalığı haline dönüşen telefon bağımlılığına dikkat çekilmektedir.

Arkadaşınız sizinle sohbet ederken, bir anda gülmeye başlıyor, sonra da “kusura bakma, sana değil, arkadaşın paylaşımına gülüyordum” diyorsa veya bir restoranda yemek yerken eşiniz sürekli olarak e-postalarını kontrol ediyorsa; ya da düğünde, konserde, tatilde, sokakta her şeyi Twitter veya Instagram’dan paylaşan tanıdıklarınız varsa, bu kişilere “phubbing’e tutulmuş diyebilmekteyiz.

Cep telefonunu daimi kullanılıyor oluşundan doğan görgüsüzlüğünün, uygarlığın bitmesine neden olacağını ve insanlar arasındaki iletişimi yok edeceğini savunan “Stop Phubbing Campaign Group” isimli site bu konuyla ilgili dünya çapında bir hareket başlatmış durumdalar… Avustralya’nın Melbourne kentinde,  Alex Haigh’in yarattığı sitede, kullanıcıları, çevrelerindeki telefon bağımlılarının resimlerini paylaşmaya davet ediyor. Restoran ve kafeler için “Stop Phubbing” posterleri, düğünler için kartlar hazırlayan Haigh, durumu bir bulaşıcı bir hastalık olarak olarak tanımlıyor.

Modern zamanın önemli bir hastalığı haline dönüşen telefon bağımlılığına dikkat çeken bu tanım ülkeden ülkeye yayılmakta ve dijital sözlüklerde de yer alarak, sosyal medya da büyük yankı uyandırmaktadır. (tureng ve seslisözlük)

Sunday Times için, McCann Truth Central tarafından yürütülen bir araştırmayı yanıtlayan 4500 kişinin, yüzde 72’si kendisini telefon bağımlısı olarak tanımlamış. Aynı grubun yüzde 27’si başkalarıyla konuşurken, telefonlarına cevap verdiklerini, yüzde 16’sı ise günde en az on kez sosyal medya hesaplarını kontrol ettiklerini belirtmişlerdir.

Aşağıdaki sorulara verdiğiniz yanıtların çoğu “evet”se, siz de bir “phubber” olabilirsiniz:
1.       Cep telefonunuz daimi olarak elinizin altında mı?
2.      Sabah uyandığınızda ilk önce telefonunuzdaki mesajları ve sosyal medya hesaplarınızı mı kontrol ediyorsunuz?
3.       Cep telefonsuz kendinizi eksik mi hissediyorsunuz?
4.       Başkalarıyla beraberken gözünüz sık sık telefon ekranına gidiyor mu?
5.    Sosyal medya’da paylaşılanları kontrol etmek için sürekli olarak hesaplarınıza giriyor ve her yaptığınız şeyi paylaşıyor musunuz?
6.       Gece yarısı bile gelen bir maili cevaplamanız gerektiğini düşünüyor musunuz?

Siz, siz olun hiçbir şeyin çok fazla ilgilisi olmayın derim, ama ne yazık ki teknoloji ilerledikçe sosyal paylaşım alanları ve dijital yaşam gereksinimleri bizleri bu tür bağımlılıklara sürüklemektedir.  Huzurlu, güzel ortamlarda, keyifli paylaşımlarda buluşmak üzere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder